Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Yükümlülükleri 1 Ekim’de Başladı

Günümüzde küresel iklim değişikliği endişesi, uluslararası toplumun öncelikli gündem maddelerinden biri haline gelmiştir. İklim değişikliği ile mücadele çabalarının yoğunlaştığı bu dönemde, Avrupa Birliği (AB) tarafından önerilen Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) çevresel sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemeyi amaçlayan önemli bir adım olarak öne çıkmaktadır. SKDM, ithalatçı firmaların ürünlerinin karbon ayak izini içselleştirmelerini sağlayarak; uluslararası ticaretin iklim dostu bir perspektifle yönetilmesini hedeflemektedir. Bu mekanizma, geniş bir yelpazede faaliyet gösteren sektörleri kapsamaktadır.

  • İletişime geçin

    Avrupa Birliği Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) Sürecinizde Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?

Avrupa Birliği Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasını (SKDM) kuran Tüzük, 16 Mayıs 2023 tarihinde AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanmış; SKDM geçiş dönemi uygulama usul ve esasları ile hesaplama metodolojisini belirleyen Yönetmelik ise 17 Ağustos 2023 tarihinde kabul edilmiştir.

Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM), geniş bir ürün yelpazesini hedeflese de uygulamanın başlangıcında karbon kaçağı riskinin yüksek olduğu ve benzer özelliklere sahip mallara odaklanılmış bir dizi sektör ile adım atmak amaçlanmaktadır. Bu bağlamda, 1 Ekim 2023 tarihi itibariyle çimento, elektrik, gübre, demir çelik, alüminyum ve hidrojen sektörleri SKDM'nin kapsamında yer alacak ve karbon beyanında bulunma zorunluluğuna tabi tutulacaktır.

SKDM’nin geçiş dönemi süresi 1 Ekim 2023 tarihinde başlayıp 31 Aralık 2025 tarihine kadar devam edecektir. Geçiş döneminin amacı, SKDM’nin 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren başlayacak olan nihai safhasını şekillendirmek için gerekli veriler toplamaktır. Geçiş dönemi boyunca, ithalatçının yükümlülüğü sadece bildirim ile sınırlı olacak ve herhangi bir mali yük ile karşılaşmayacaktır.

Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın (SKDM) amaçlarına ulaşmak adına önemli raporlama yükümlülükleri bulunmaktadır. Bu dönem; sistemin uygulama ve etkinlik açısından test edildiği, verilerin toplandığı ve değerlendirildiği kritik bir süreç olarak kabul edilmektedir. 

Sınırda Karbon Mekanizmasının Türkiye’ye Etkileri Neler Olacaktır?

Türkiye’nin en önemli ticaret ortaklarından biri olan AB, 2022 yılında ihracatımızdan %40,6 oranında pay almakta olup toplam ihracatımızda ilk sırada yer almaktadır. Bu nedenle AB'deki bu dönüşümün kaçınılmaz olarak Türkiye dış ticaretini de etkileyeceği öngörülmektedir.

Bu durum, Türkiye'nin üretim ve tedarik süreçlerini AB düzenlemelerine uygun şekilde yeniden değerlendirme ihtiyacını ortaya çıkarmaktadır. Özellikle, AB'deki bu gelişmelerin doğru bir şekilde analiz edilmesi ve ilgili kamu kuruluşları, özel sektör ve sanayi kuruluşları tarafından gerekli önlemlerin zamanında alınması, Türkiye'nin bu süreci avantaja dönüştürmesine olanak sağlayacaktır.

Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan Yeşil Mutabakat Eylem Planı kapsamında, ulusal bir karbon emisyon ticaret sistemi kurulması için çalışmalar devam ettiği bilinmektedir. Ayrıca, Eylem Planı çerçevesinde, AB standartlarına uygun belgeleme ve raporlama çalışmalarına teknik destek sağlanacağı belirtilmektedir.

Bu bağlamda, kısa ve orta vadede dış ticarette ek idari yükler gibi ulusal düzenlemelerin gündeme geleceğini söylemek mümkündür. Bu süreçte, hedeflenen üretim ve ticaret süreçlerinin ve değişimin yakından takip edilmesi, üretici ve ihracatçı firmaların bu konuda bilgi sahibi olması büyük önem taşımaktadır. Bu sayede Türkiye, AB ile olan ticaret ilişkilerini sürdürürken aynı zamanda çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlayabilecek ve uluslararası pazarlarda rekabet gücünü artırabilecektir.

Sırada Ne Var?

1 Ekim 2023’te başlayacak olan Sınırda Karbon Düzenleneme Mekanizması, geçiş dönemi boyunca ilgili sektörlerde faaliyet gösteren AB’deki ithalatçılara, önemli sorumluluklar yüklemektedir. Bu sorumluluklar Birliğe ithal edilen eşyaların doğrudan ve dolaylı emisyonlarının Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan rehber doküman ve şablonlardan yararlanarak izlenmesi, raporlamaya esas teşkil edecek verilerin toplanması ve hesaplanan emisyon verilerinin raporlanmasını kapsamaktadır.

AB’deki ithalatçının gerektiğinde Türkiye’deki ihracatçıdan ithal eşyasına ilişkin doğrudan ve dolaylı gömülü emisyonların hesaplanmasında kullanılacak verileri temin etmeyi talep edecekleri öngörülmektedir.

Bu kapsamda Avrupa’daki ithalatçının 3. ülke ihracatçısından talep edeceği verilerin gibi bilgileri içereceği öngörülmektedir.

  • İthalat miktarı,
  • Malın Kombine Nomenklatür (CN) kodu,
  • Menşe ülkesi,
  • Malın üretildiği tesise ilişkin firma adı ve adres bilgisi,
  • Üretim yöntem ve parametreleri,
  • Çelik ürünleri için çelik üretim tesisi kimliği,
  • İthal edilen mal ile ilgili doğrudan ve dolaylı gömülü emisyonlar (hem ürün hem de tesis düzeyinde),
  • Menşe ülkesinde ödenen karbon fiyatı (girdiler dahil)

Hesaplama Yöntemleri

Hesaplama Yöntemleri

İçerik

 

Avrupa Birliği Yöntemi

 

 

· AB tarafından kabul edilen 2 temel hesaplama yöntemi bulunmaktadır. 

· 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren yalnızca AB tarafından kabul edilen bu iki yöntemden bir tanesi kullanılabilecektir

a) Hesaplama Tabanlı Yaklaşım:Kaynak akışıyla ilgili emisyonlar, faaliyet verilerine dayalı olarak hesaplanır.

b) Ölçüm Tabanlı Yaklaşım: İlgili sera gazlarının konsantrasyonlarının sürekli ölçümüne dayalı olarak hesaplanır.

 

Kabul Edilebilir Alternatif Metodolojiler

 

 

!      İlk 15 ay için geçerlidir.

31 Aralık 2024’e kadar firmalara aşağıdaki alternatif yöntemlerden herhangi birini kullanma esnekliği getirilmiştir.

 

a) Tesisin bulunduğu yerdeki karbon fiyatlandırma yöntemi

b) Tesisin bulunduğu yerdeki zorunlu emisyon izleme yöntemi

c) Tesiste akredite bir doğrulayıcı tarafından doğrulamayı içerebilecek bir emisyon izleme yöntemi

Raporlama Yükümlüsünün Referans Göstereceği Diğer Yöntem

 

!      31 Temmuz 2024’e kadar kullanılabilecektir.

· Komisyon tarafından ithalatçılara tanınan bir diğer esnekliktir.

· Yalnızca 31 Temmuz 2024’e kadar geçerlidir.

· Firmalara sınırlı bir süre içinde kendilerinin belirlediği bir yöntem kullanarak karbon ayak izini hesaplamalarına olanak tanımaktadır.

Varsayılan Değer Yöntemi

 

!      31 Temmuz 2024’e kadar kullanılabilecektir.

 

 

· AB İthalatçılarının, emisyon verilerini üçüncü ülkedeki ihracatçıdan elde edemediklerinde, belirli bir ürün veya kategori için Avrupa Komisyonu tarafından belirlenen ortalama emisyon değerlerini kullanarak karbon ayak izini hesaplamalarını sağlayan bir yöntemdir.

KPMG Türkiye Size Nasıl Yardımcı Olabilir?

AB SKDM, Avrupa Birliği içindeki iklim hedeflerinde önemli artışlarla ilişkilendirilmekte ve bu artışlar gelecekteki karbon fiyat yolu ve Avrupa üreticilerinin alacakları ücretsiz izinlerin sayısı üzerinde etkiler doğurabilmektedir. Bu önlemlerin endüstrinize olan etkisini birlikte anlamanız son derece önem taşımaktadır.

  • KPMG, AB’nin bu alandaki düzenlemelerinden etkilenen müşterilerine danışmanlık hizmeti sunarak firmaların karbon yönetimini geliştirmelerine ve izleme-raporlama süreçlerini kurmalarına veya geliştirmelerine dijital çözümlerle destek olmaktadır.
  • KPMG ESG profesyonelleri, firmanıza karbon ölçümünden başlayarak uygulamaya, izlemeden raporlamaya kadar olan karbonsuzlaştırma yolculuğunuzda stratejik bir bakış açısı kazandırmak ve operasyonel süreçlerinizi sistematik hale getirme konusunda yardımcı olmaktadır
  • KPMG, azaltılmış karbon hedefine yönelik olarak yapılan düzenlemelerin firmanın tedarik zinciri sürecine incelenmesine yapay zeka teknolojisinden de yararlanarak destek olmaktadır.
  • KPMG, müşterilerine geçiş döneminde gerekli aksiyonların alınması ve uygulanabilecek dahili düzenlemelere ilişkin mevzuat kapsamında destek verilmesi ve süreçler hakkında bilgilendirilmesi ve konu hakkında farkındalığın oluşturulması konusunda destek olmaktadır.
  • Gelecek uygulamalara ilişkin senaryoların belirlenmesi ve SWOT analizi yapılarak gümrük mevzuatı açısından oluşabilecek potansiyel mali yansımaların tespit edilmesi yapılmaktadır.
  • KPMG, kurumların karbonsuzlaşma yatırımlarında ihtiyaç duyabilecekleri teşviklere ilişkin kapsamlı çalışmalar ve ilgili kurumlarla iletişim kurarak devlet desteği sağlanması amacıyla danışmanlık hizmeti sunmaktadır.


İletişime geçin

AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ve geçiş dönemi bildirim gereksinimleri hakkında daha fazla bilgi almak veya etki değerlendirmeleri, uyum rehberliği veya emisyon izleme ve raporlama konusunda yardım almak için lütfen SKDM uzmanlarımızdan biri ile iletişime geçin.