Bakış 5
Bakış 5
KPMG Türkiye tarafından hazırlanan ve her üç ayda bir okuyucularla buluşan Bakış, Türkiye ve dünya ekonomisindeki temel makroekonomik göstergelerine ve bunların özet yorumlarına yer veriyor.
Küresel ekonomi ve özellikle gelişmekte olan ülkeler açısından 2016, düşük seyreden petrol ve emtia fiyatları nedeniyle zorlayıcı bir yıl oldu. 2015 yılında olduğu gibi 2016 yılında da petrol ve diğer emtia ihracatçısı ülkelerin birçoğunda küçülme görülürken, küresel ticaret de bu sebeple gerilemeye devam etti.
2015 yılında dolar bazında %13 civarında küçülerek 16,5 trilyon dolara gerileyen küresel ticaret, 2016 yılının ilk üç çeyreğinde de geriledi. Petrol ve emtia fiyatlarının 2016 yılının sonlarında toparlanmaya başlaması ile birlikte, son çeyrekte toparlanmaya başlasa da, küresel ticaretin yıl sonunda 2015’e kıyasla küçülerek 16 trilyon dolar seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor.
2016 Türkiye için de oldukça zor bir yıldı. Terör saldırıları, darbe girişimi, Rusya ile ilişkiler, Suriye’deki gelişmeler, yükselen döviz fiyatları ekonomiyi hem içeriden hem dışarıdan zorladı. Bu etkiler sebebiyle Türkiye ekonomisinin 27 çeyrektir üst üste gösterdiği büyüme performansı sona erdi ve ekonomi üçüncü çeyrekte %1,8 daraldı. 2016 yılının üçüncü çeyreğine kadar olan süreçte cari açık turizmdeki kayıplara rağmen petrol fiyatlarındaki düşük seyrin etkisiyle azalışa geçse de, petrol fiyatlarının toparlanması ve yaz döneminde turizmdeki kayıpların yoğunlaşması sebebiyle tekrar artışa geçti. Bu dönemde yaşanan küçülme, işsizlik oranlarını da yukarı çekti. Yılın son çeyreğinde doların güçlenmesine ek olarak Moody’s’in not indirim kararı ve ülke içinde gelişen siyasi riskler sebebiyle Türk Lirası ciddi değer kayıpları yaşadı. Özetle, Türkiye ekonomisi için 2016’nın ilk yarısı iyi başlarken, ikinci yarısında dünyada ve ülkede yaşanan siyasi gelişmeler sebebiyle sıkıntılı bir şekilde son bulmuş oldu.
Küresel piyasalar dünya ekonomisinin 2017’nin 2016’ya kıyasla daha başarılı bir yıl olacağı konusunda hemfikir. Bu fikrin arkasında ise yükselişe geçen petrol ve emtia fiyatları ile birlikte petrol ihracatçısı ülkelerin ekonomilerinin toparlanacak olması ve küresel ticaretin 2 yıllık gerilemenin ardından tekrar yükselişe geçeceği beklentileri yatıyor. IMF, OECD ve Dünya Bankası gibi kuruluşların hepsinde 2017 yılında küresel büyümenin 2016’ya kıyasla 0,3-0,4 puan civarında daha yüksek olacağı öngörülüyor. 2017 için küresel piyasalarda görülen en önemli risk unsuru ise Trump’ın politikaları. Trump’ın inşaat ve altyapı yatırımlarına yöneleceği beklentisiyle 2017’de daha agresif bir şekilde büyümesi beklenen ABD’de faiz artırımları beklendiği şekilde 3 defa gerçekleşebilir. Bu, teorik olarak doların 2017’de daha da güçleneceğine işaret ediyor. Ancak elbette öyle olup olmayacağını bilemeyiz. Ayrıca, Trump’ın başta Çin ve Meksika’ya uygulamayı planladığı korumacı önlemler de dünya ticareti açısından önemli bir risk unsuru.
2017 yılının büyüme açısından Türkiye için 2016’dan daha iyi bir yıl olacağı beklentisi hakim. 2017 yılında ihracat fiyatlarının yükselişe geçmesi, turizmdeki kayıpların telafi edilmesi, Rusya ile yaşanan siyasi krizin sona ermesi gibi sebeplerle Türkiye’nin 2017 yılında net ihracatın güçlü katkısıyla daha yüksek oranda büyüme kaydetmesi bekleniyor. Diğer taraftan, Hükümet tarafından atılan reform ve teşvik paketi adımlarının da 2017’nin ikinci yarısında Türkiye’de yatırımları ve tüketimi artırıcı etki yapması bekleniyor.
For the English version
KPMG International Cooperative (“KPMG International”) bir İsviçre kuruluşudur. KPMG ağına üye olan bağımsız şirketler, KPMG International’a bağlıdır. KPMG International’ın müşterilere sunduğu herhangi bir hizmet yoktur. Hiçbir üye şirketin KPMG International’ı veya bir başka üye şirketi, aynı şekilde KPMG International’ın da hiç bir üye şirketi üçüncü şahıslar ile karşı karşıya getirecek zorlayıcı ya da bağlayıcı hiçbir yetkisi yoktur. Tüm hakları saklıdır.