Enerji’de Gelecek Senaryoları – 2035’de Dünya Nasıl Gözükecek?

Enerji’de Gelecek Senaryoları

KPMG, enerji sektöründe 2035 yılında ortaya çıkabilecek durumu inceledi.

1000

Enerji sadece devletlerin politikalarını değil, insanlığın geleceğini de belirliyor. Devletlerarası politikaların ve geleceğe dair projeksiyonların istisnasız hepsi, sonunda gelip enerji kaynaklarının kullanımı ve dağılımına dayanıyor. Bunu günümüzde de yakından deneyimliyoruz.

Sektörü bilimsel veriler ve alanının uzmanlarıyla yakından takip eden KPMG, enerji sektöründe 2035 yılında ortaya çıkabilecek durumu fütüristik ancak gerçekçi bir yaklaşımla inceledi ve sonucu 4 ayrı senaryoda raporladı. Teknolojinin insanoğlunu taşıyacağı noktayı olası bilimsel gelişmeler ışığında inceleyen raporda, ay ışığından elektrik üretimi, enerji depolayan kabloların yapılması, ateş böceği geninden üretilen bitkilerin sokak aydınlatmasında kullanılmasına kadar ilginç bazı gelişmeleri de dikkate alan birçok gelecek öngörüsü kullanılıyor.   

Günümüzün en önemli başlıklarından ‘enerji kaynaklarının verimli kullanımı ve fosil yakıt kullanımının doğuracağı sonuçlar’, KPMG tarafındançeşitli gelecek bilimi yöntemleri kullanılarak analiz edildi ve 2035 yılı tahminlerine ilişkin öngörülen 4 ayrı senaryoda raporlandı.

KPMG Türkiye Şirket Ortağı Ayhan Üstün, bu senaryoların bir kriz habercisi gibi görülmemesi gerektiğini, çağları değiştiren çözümlerin her zaman kriz zamanlarında ya da sistemlerin tıkandığı noktada ortaya çıktığını söyledi ve bu dönemlerin geleceği şekillendiren önemli gelişmelerin de doğduğu dönemler olabileceğine dikkat çekti. Ayrıca, enerji sektörünün sahip olduğu önem dolayısıyla hem dünyada hem Türkiye’de uzun vadeli stratejik düşünmeye ihtiyacı olduğunun altını çizdi.

‘Enerji 2035’raporunun, ezber bozabilecek fırsatların eşiğinde olabileceğimizi gösterdiğini belirten Üstün, KPMG Türkiye olarak bu raporla şirketlerin ve devletlerin sorumlularına artısı ve eksisi ile geniş bir ‘gelecek spektrumu’ sunduklarını söyledi.

Enerji Sektörü’nün 2035’te geleceği noktayı, araştırmalar, uygulama ve fikir aşamasındaki projelerden yola çıkarak oluşturulan 4 olası senaryo üzerinden inceleyen KPMG raporu önümüzdeki dönemin insanlık için zorlu kararların dönemi olacağına da işaret ediyor. Başlangıçta bu zorluklar çok büyük gibi görünse de enerji sektörü ekseninde toplumsal yaşantımızda ve uluslararası düzende gerçekleşebilecek devrimlerin büyüklüğü bu zorlukların aşılması için harcanacak büyük çabayı zorunlu kılıyor. 

 

Bizi bekleyen olası senaryolar

İnsanoğlunun günümüzde ulaştığı refah ve gelişmişlik düzeyinin temel girdisi hiç kuşkusuz enerji kaynakları ve bunların kullanımına ilişkin bilimsel gelişmeler. Raporun bu eksende bir projeksiyon yapılarak oluşturulduğunu söyleyen Ayhan Üstün, sonuç olarak ortaya konan olası senaryoları şöyle açıkladı:   

“İlk senaryoda, 2035 yılında üretim alanındaki gelişmeler sayesinde enerji üretiminin %60’dan fazlasının yenilenebilir enerji ile karşılanacağı, ancak enerji verimliliği alanında önemli bir teknolojik gelişme sağlanamaması durumunda artan nüfus sebebiyle gıda ve enerji alanında, tarımsal arazi ve su kaynaklarının kullanımı için çatışmaların artacağı öngörülüyor. Ayrıca enerji üretimi, dağıtımı ve depolanması konusunda çok sayıda şebekenin yönetilmesi zorluğu ortaya çıkıyor. Bunu bir ‘Kırılma’ senaryosu olarak tanımlayabiliriz. 

Yenilenebilir enerji ile fosil kaynak kullanımının eşit oranda dağıldığı görülen ikinci senaryoda ise teknolojik yenilikler yoluyla sağlanacak enerji verimliliğinin yaşam tarzlarını biçimlendirmeye başlaması üstünde duruluyor. Kısaca ‘Yaşam Tarzı’ olarak adlandırdığımız bu senaryoda dünya üzerinde gelişmişlik farklarının da azaldığını gözlemliyoruz. Asya Bloku ve Avrupa Birliği Blok’unun birbirine yaklaştığı ve karbon emisyonunun hammadde olarak kullanılmaya başlaması ile çevre sorunlarının en aza indiği bu senaryo geleceğe ilişkin en iyimser tahmini yansıtıyor.

Öte yandan dünyada nüfus artışı sebebiyle gıda ve enerji kaynaklarının kıtlaştığı, doğal enerji kaynaklarının neredeyse tükendiği bir diğer senaryo, nükleer enerjiye dönüşün ve enerji eksenli çatışmaların başladığı bir ortamı öngörüyor. Bu senaryoda dünyaya hakim olan ‘Karışıklık’ teması öne çıkartılıyor ve ülkelerin kendi menfaatleri için daha sert çarpışmak zorunda kaldığı, AB gibi bölgesel blokların dağıldığı bir dünya ortaya çıkıyor. 

Yenilik hızının düşerek bölgesel sosyo – ekonomik istikrara yönelimin ön planda görüldüğü dördüncü senaryoda, ‘Özerklik’ öngörüsü var. 2035 için enerji arzının %70’den fazla oranda yenilenebilir enerjiden elde edildiği bir dünya ortaya koyan senaryo, teknolojik gelişmeler yoluyla artacak refahın öncelikle AB ülkeleri ve ABD gibi bölgesel özerk topluluklar için geçerli olacağını ortaya koyuyor.”

Enerji’de teknolojik gelişme: Yarının fırsatları

Bütün bunların yanısıra, raporda bazı tahminler, yenilikçi yaklaşımlar, ileri teknoloji ve fütüristik bir yaklaşımla ele alınan bilimsel projelerin bulunduğunu söyleyen Ayhan Üstün, birkaç ilginç örnek de veriyor:   

“Örneğin; ay ışığından enerji üretmek, elektrik depolayan kablolar yapmak ya da ateşböceği gibi vücudunda elektriküreten hayvanlardan faydalanarak yeni teknolojiler geliştirmek, gelecek bilimi senaryolarında yer verilen olası teknolojik gelişme fırsatları arasında yer alıyor. Diğer taraftan, daha sıra dışı gelişmeler olan karbondioksitten enerji üretmek, eski binaların ‘geri dönüşümü’ veya yüksek miktarda enerji depolayabilen ‘Süper Pil’ icat edilmesi gibi projelerin olası etkileri de raporda dikkate alınıyor” dedi.

“Sürdürülebilir olmanın yolu birçok parametreyi biraraya getirmek”

Enerji kaynaklarının paylaşımı ve verimli kullanılması ile ilgili senaryolardan geriye bakıldığında sürdürülebilir bir dünya için bazı değerlerin biraraya getirilmesi gerektiğini belirten Üstün, 2015 için raporda ortaya konan bazı önerilerin özet olarak şu şekilde yorumlanabileceğini söylüyor:

 “Herşeyin karmaşıklaştığı dünyamızda hiç şüphesiz en iyi olan değil, aynı zamanda iletişimde ‘en sade, en akılda kalıcı ve inanılır’ olan şirketler ayakta kalacak. Bu yüzden ‘Sadelik’ şirketlerin benimsemesi gereken en önemli çalışma biçimlerinden biri olarak ortaya çıkıyor. Günümüzde, tüketiciler hizmet satın aldıkları enerji tedarikçisini değiştirebilecek imkânlara kavuşuyorlar ve yakın zamanda tüketiciye kendisini en ikna edici şekilde sunan enerji firmalarının rekabette öne çıkacağını görüyoruz.

Dünyada sektörler arası sınırlar kalkarken, enerji sektörü, birçok oyuncuyu başka alandan enerjiye yönlendirecek kadar iştah kabartıyor. Dünyanın dev firmaları enerji alanına girerek kendi enerjilerini üretmenin yanısıra sektörde söz sahibi olmayı hedefliyor.  Günümüzde Google gibi büyük yapıların rüzgâr türbini gibi sahalara büyük ölçekli yatırım yapmaya karar vermesi bu ‘Çeşitlenme’ eğilimi ortaya koyuyor ve enerji şirketlerinin de tüketicilerini cezbedecek ilave sektörlere yatırım yapmasını teşvik edebilir. 

Diğer taraftan, yükselmenin kaldıracı olan ‘İnovasyon’ gelecekte bugünkü gibi gizli laboratuarlarda değil aksine kamuoyu önünde ve geniş kitlelerin katılımı ile gerçekleşecek. Kalifiye iş gücü için rekabetin had safhada olacağı gelecekte İşveren Markası olarak cazibe yaratan şirketler insan kaynakları ve finansmana erişimde öne çıkacak. Artan İletişim imkanları sadece bilgilendirme amaçlı değil “katılım” yolu ile tüketicilerin şirketlerin verecekleri kararlara etki etmesi için de ön plana çıkacak. 

Günümüz iş dünyasının ve politikacılarının karşılaştığı en önemli soru “yakın gelecekteki fırsatlar ve riskler bizim stratejimiz açısından ne anlama geliyor?”. Bu soruyu doğru cevaplandırabilmek için gelecek bilimi çok önemli. Ama aynı zamanda da geleceğin üzerinde çalışılabilecek ve değiştirilebilecek bir alan olduğu unutulmamalı; geleceği değiştirmeyi de stratejik düşünen, bilgilerini kültüre dönüştüren ve bunun için çalışan kişi ve kurumların başarabileceğine inanıyoruz.”

Daha detaylı bilgi için:

Figen Tahiroğlu Würsching

Kurumsal İletişim ve Pazarlama, Kıdemli Müdür

Tel: +90 216 681 90 00

ftahiroglu@kpmg.com

© 2024 KPMG Bağımsız Denetim ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik A.Ş., şirket üyelerinin sorumluluğu sundukları garantiyle sınırlı özel bir İngiliz şirketi olan KPMG International Limited ile ilişkili bağımsız şirketlerden oluşan KPMG küresel organizasyonuna üye bir Türk şirketidir. Tüm hakları saklıdır. 

Küresel KPMG ağının yapısı hakkında detaylı bilgi için kpmg.com/governance adresini ziyaret edebilirsiniz.

Bize ulaşın