Pandemiyle birlikte üye sayısında büyük artış yakalayan dijital yayın platformları, televizyona rakip olmayı sürdürüyor.  Türkiye’de dijital yayın platformları ve pandeminin etkileri konulu araştırmamızda dijital yayın platformlarında tüketici memnuniyetini inceledik. Araştırma, çalışan, büyük şehirde yaşayan, yüksek eğitim seviyesine sahip, orta-üst gelir düzeyinde, 22-45 yaş aralığındaki katılımcılara yapılan iki anket çalışmasının sonuçlarını içeriyor. Dijital platformlara halihazırda üyeliği bulunduğunu beyan eden kullanıcıların görüşlerine yer veriyor.

Katılımcılar ücretli platformları içerik kalitesi ve reklamsız olması nedeniyle tercih etse de içerik çeşitliliğiyle öne çıkan ücretsiz platformlar da rekabeti zorlayacak gibi görünüyor.

Fiyatın tüm yanıtlarda ilk sıralarda yer alması tüketicilerin fiyat hassasiyetinin yüksek olduğunu gösteriyor. Birçok tüketici, ana veya dolaylı üyeliği varken yeni bir hizmete üye olmak için en fazla 10 lira ek ücret ödeyebileceğini söylüyor. Fiyat kadar içerik kalitesi ve çeşitliliği de tüketicilerin gündeminde ilk sıralarda yer buluyor. Pandemi sonucunda evde geçirilen sürelerdeki artış, çevrimiçi hizmet sağlayan şirketler için büyüme fırsatı yaratsa da bu dönemde kazanılan kullanıcıları elde tutmak zor olabilir. Ulusal ve küresel hizmet sağlayıcılarının pazara girişiyle rekabet yeni bir boyut kazanacak. Cüzdan payı kazanmak ve gelirleri artırmak için kaliteli içerik geliştirmek ve güçlü bir fiyatlandırma stratejisi oluşturmak önemli.

Araştırmada öne çıkan sonuçları aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz:

  • Ankete katılanların yüzde 86’sının en az bir ücretli dijital yayın platformuna üyeliği bulunuyor. Üyelik ücretini kendileri ödeyenlerin oranı ise yüzde 73.
  • Ana kullanıcıların çoğunluğu iki veya daha fazla üyeliğe sahip olduğu için aylık üyelik ücretleri 20 lirayı geçiyor. Ankete katılanların yüzde 35’i 36 liranın üzerinde aylık üyelik ödüyor. Yüzde 96’lık kesim ise aile üyeliği veya ortak kullanım paketinden içerik tüketiyor.
  • Halihazırda başka platforma üyeliği bulunan kullanıcıların farklı bir hizmet sağlayıcısına üye olmak için ödemeyi kabul ettikleri ücret 10 lira veya daha az olarak belirtiliyor.
  • Hizmete kolay erişim, reklamsız ortam ve içerik kalitesi ücretli platform tercihinde önem taşıyor ancak ücretsiz platformlar içerik çeşitliliği ile öne çıkıyor. Öğretici içeriklerin artırılması ve güçlü bir öneri motorunun arka planda çalışması, ücretsiz içerik sağlayıcılarının üyelerini korumasını sağlayabilir.
  • Tüketicinin yayın platformu seçiminde yüzde 47 ile orijinal diziler, yüzde 21 ile film arşivi öne çıkıyor. Buna karşın izleyici, içeriklerin görece kısıtlı olduğunu düşünüyor. Bu da izleyiciyi içerik bulmak için farklı erişim noktalarına yönlendiriyor.
  • Anket katılımcılarının büyük bölümü, platformlar arası rekabetin içerik sayısını artırmakla beraber üretilen orijinal içerik kalitesinin düştüğünü ve premium içerik sayısının giderek azaldığını belirtiyor.

Araştırmada öne çıkan diğer bir detay da, karantina öncesi televizyon kullanımı daha yaygınken karantinada cihaz tercihlerinin farklılaşması. Evde topluca geçirilen sürenin artması ve aile bireylerinin farklı içeriklere yönelmesi nedeniyle laptop kullanımı karantina öncesi yüzde 30 iken karantinada yüzde 39’a çıktı. Televizyon yüzde 37 ile ikinci sırada.

Dijital yayın platformlarında günde 6-8 saat geçirenlerin oranı karantina döneminde yüzde 50’ye çıktı. Normalleşmeyle birlikte bu oranda yüzde 3’lük gerileme görüldü. Ankete katılanlar, bu süreyi daha da azaltacaklarını ifade ettiler.

Pandemiyle birlikte değişen alışkanlıklar ve yaşam tarzı, izlenen içeriklerin de değişmesine yol açtı. Pandemi öncesi daha çok dizi izleyen tüketici, karantina döneminde kısa video içerikleri tercih etti. Kısa videolar arasında yemek hazırlama, spor yapma ve benzer aktiviteler öne çıkıyor.