• 1000

Yıllık 40 Milyar Dolar enerji faturasının 13 milyar Dolar’a yakını doğalgaz olan ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını azaltacak ve ihracatçı ülkelerle pazarlık noktasında elini güçlendirecek her türlü atılım, ülkemiz ekonomisi için büyük önem arz etmektedir. Son yıllarda yenilenebilir enerjide atılan adımlara Karadeniz’de bulunan bu rezervin de eklenmesi, enerji maliyetlerinin nihai tüketici nezdinde azaltılması hedefinde belirleyici noktalardan biri olacaktır.

Bundan sonraki süreçte Sakarya Gaz Sahası’nda bahsi geçen olası başka kaynakların bulunması ve rezerv miktarının büyümesi ile bu kaynaklardan doğalgaz sağlanması süreci yakından takip edilecektir.

Bulunan rezervin Türkiye’nin yıllık 45-50 milyar metreküp doğalgaz tüketimini kaç yıl boyunca yıllık hangi oranda karşılayacağı ticarileşecek rezervin boyutu ve projenin fiziksel şartlarına göre belirlenecektir.

Doğalgaz tüketiminin 12,4 milyar metreküpünün sanayiye ve 11,2 milyar metreküpünün elektrik üretimine gittiği mevcut durumda, Türkiye ekonomisinin büyümesine paralel olarak sanayi alanında doğalgaz ihtiyacı da büyüyecektir. Büyümenin beraberinde getirdiği cari açığın yönetilmesi noktasında bulunan rezerv miktarının ve dolayısı ile ticarileşmeye uygun doğalgaz hacminin artması  büyük önem arz etmektedir. Buna ek olarak, ihracatçı ülkeler ile pazarlık süreçlerimize kendimize ait bir rezervin olması büyük fayda sağlayacaktır. Türkiye’nin tek seçeneğinin ithalat olmayacağı bir düzen, doğalgaz ithalatındaki piyasa koşulları dışında gerçekleşebilen maliyetleri aşağıya çekecektir.

Devletimizin 2023 olarak belirlediği doğalgaz temini ve bu yıla kadar yapılacak mühendislik, dizayn ve yapılandırma süreci de rezervin verimli kullanılabilmesi için ayırt edici bir başka unsur olacaktır. Benzer rezervlerin projelendirme ve ticarileşme süreçlerinin 7 ila 8 yıl sürdüğü göz önüne alınırsa, projenin 2023 yılına özellikle maliyet odaklı bir şekilde yetiştirilmesi ülkemiz için ayrıca bir atılım olacaktır.