2019 Telekomünikasyon Sektörü CEO Araştırması

2019 Telekomünikasyon Sektörü CEO Araştırması

KPMG dünya genelinde düzenlediği beşinci CEO araştırmasında, küresel telekomünikasyon şirketlerindeki CEO’ların büyüme, yetenek yönetimi, siber güvenlik ve M&A stratejilerini inceledi. Araştırmaya 76 CEO katıldı ve bu CEO’ların temsil ettiği küresel telekomünikasyon şirketlerinin %76’sının geliri 1 milyon doların üzerinde. Katılımcıların %75’i en az 4 yıldır aynı pozisyonda çalışıyor.

Küresel telekomünikasyon şirketlerinde CEO’lar değişime ayak uydurmak, büyümeyi sağlamak ve müşteri deneyimini güçlendirmek için operasyonlarını yeniden düzenliyor. Liderler organizasyonel dayanıklılığa odaklanırken, günümüzde başarılı olmak için inovasyon ve çevik yaklaşımın kritik önemde olduğu konusunda hemfikir.

Araştırmaya katılan küresel CEO’ların %38’i geleceğe hazırlık için akıllı otomasyon gibi teknolojiler veya talebe bağlı işe alımlar aracılığıyla işgücünü geliştirmeyi hedefliyor. Katılımcıların %26’sının önceliği ise müşteri etkileşimini iyileştirmek. Katılımcıların %75’ine göre, sorunsuz bir müşteri deneyimi için ön ofisin orta ve arka ofislerle entegre bir şekilde çalışması gerekli. Aynı şekilde, katılımcıların önemli bir çoğunluğuna göre entegrasyon, operasyonel verimlilik ve pazar başarısı için anahtar önemde. 

Telekomünikasyon şirketlerinde CEO’ların İK stratejileri

CEO’lara mevcut işgüçlerinin verimliliği sorulduğunda, yanıtlar olumlu. Ancak uzun vadede, veri analitiği ve siber güvenlik gibi talep gören yeni konuların gündeme gelmesiyle birlikte işgücünün yetersiz kalabileceği düşüncesi de mevcut.

CEO’ların yarısından fazlası, şirketlerinin ihtiyaç duyulan nitelikte çalışanlar bulmakta zorluk yaşadığını belirtiyor. Araştırmaya göre, katılımcıların yalnızca %26’sının yetenek yönetimi süreçlerinde sorun yok.

Araştırmada her 10 katılımcıdan 8’i mevcut işgüçlerinin %41’inin becerilerini geliştirmeyi planlıyor.

CEO’ların %58’i önümüzdeki dönemde çalışan sayısında yüzde 5’ten daha ufak bir artış planlıyor. %26’lık bir kesim ise işgücünde yüzde 6-10 arasında bir büyüme hedefliyor.

Araştırmada öne çıkan diğer bir nokta, CEO’ların yeni işe alım yapmadan önce büyüme hedeflerini gerçekleştirmeyi beklemesi. Katılımcıların %68’i istihdam yerine teknolojiye yatırım yapmaya öncelik veriyor.

Diğer yandan, yapay zeka ve robotiğin işsizliğe yol açmaktansa yeni iş alanları oluşturacağını düşünenlerin oranı 2018’de %53’ten bu sene %58’a yükseldi. 

CEO’ların siber güvenliğe yaklaşımı

Günümüzde daha çok sayıda telekomünikasyon şirketi veri kaynaklı büyüme stratejilerini benimsedikçe, korunması gereken kişisel veri hacmi hızla arıyor. CEO’ların üçte ikisine göre, paydaşların güvenini korumak için güçlü bir siber güvenlik stratejisi kritik önemde. Bilgi güvenliğinin ayrıca rekabet gücünü artırdığı da düşünülüyor.

CEO’ların %62’si gelecekte müşteri tabanını genişletmek için müşteri verilerini korumanın en önemli sorumlulukları arasında yer aldığını belirtiyor. Araştırmaya katılanların yarısından fazlası için siber saldırı an meselesi. Ancak, olası bir saldırıya karşı hazırlıklı olduğunu belirten %67’lik bir kesim mevcut. 

Telekomünikasyon sektöründe büyüme stratejileri

CEO’ların %36’sına göre organik büyüme hala en önemli strateji. Onu %18 ile ortak girişimler ve %12 ile stratejik iş birlikleri izliyor.

Telekomünikasyon altyapı sektöründe, talebi karşılamak ve 5G kullanım alanlarına hazırlık için M&A tercih edilen bir büyüme stratejisi olmayı sürdürüyor. Araştırmada her 10 CEO’dan 9’u şirketlerinin M&A iştahının orta veya yüksek olduğunu belirtti.

Önümüzdeki 3 yılda şirketlerin M&A iştahını destekleyen faktörlere bakıldığında; değerlemeden fayda sağlamak %47 ile ön sırada yer alıyor. Onu faaliyetleri çeşitlendirmek (%44), ölçek ekonomisi aracılığıyla maliyet azaltmak (%40), rakibi elemek ve iş modelini organik büyümenin sağlayacağından daha hızlı bir şekilde dönüştürmek (%38) takip ediyor. 

CEO’lara göre öne çıkan risk faktörleri

Araştırmaya katılanların neredeyse tamamı, telekomünikasyon şirketlerinin gelir artışı sağlayan dijital hizmetlerini göz önünde bulundurarak, yıkıcı teknolojileri tehditten çok fırsat olarak algılıyor.

Ancak, telekomünikasyon sektörünün inovasyona bağlı olması nedeniyle yıkıcı teknolojiler şirketler için bir yandan hala önemli bir risk faktörü. İnovasyon liderliğini korumak ve rakiplerden önde kalmak CEO’lar üzerinde baskı oluşturuyor. Ayrıca, teknolojinin riskli olarak algılanmasının bir sebebi de siber güvenlik endişeleri.

5G’ye hazırlık, telekomünikasyon sağlayıcıları için büyük fırsatların yanı sıra bir takım riskler de getiriyor. 5G altyapısının kurulumu sermaye yoğun bir süreç ve yatırım getirisini hızlandırmanın yolları şimdilik belirsiz. Telekomünikasyon şirketleri, 5G’nin yaratacağı değerden daha büyük pay kazanmak için iş modellerini dönüştürecek stratejiler belirlemeli. Mevcut kullanıcı başına ortalama gelir (ARPU) modelinin yerini alarak gelir kaynağı yaratacak yeni iş modellerinin geliştirilmesi önemli.

Bu bahsettiğimiz riskler önceki çalışmalarımızda da gündeme gelmişti. Ancak, CEO’ların çevre ve iklimle alakalı risklere yönelik endişeleri 2018’den bu yana ciddi ölçüde arttı. CEO’ların %76’sına göre, düşük karbon emisyonlu, temiz teknolojilere geçiş şirketlerin büyümesinde önemli bir faktör olacak.

İklim riskleri, çoğu sektörü ilgilendiren bir konu ama telekomünikasyon sektöründeki dev teknolojik altyapı çevreyle ilgili riskleri özellikle operatörler için daha kritik bir konuma taşıyabilir. Örnek vermek gerekirse, iklimle ilgili endişeler baz istasyonlarının konumuna ilişkin yatırım kararlarını etkileyebilir. Veya bir hava muhalefetinin ardından yapılması gereken kapsamlı ağ bakım çalışmaları için bütçelere de etki edebilir.

2019 KPMG Küresel CEO Araştırması’nın Türkiye sonuçları kapsamında, telekomünikasyon da dahil olmak üzere 11 kilit sektörde faaliyet gösteren CEO’ların değerli görüşlerine micro web sitemizden ulaşabilirsiniz.